15 Nisan 2018 Pazar

Bilim Adamları



Harezmi Kimdir

Bu kez size İslâm dünyasında cebir ilminin kurucusu kabul edilen matematikçi, astronom ve coğrafyacı bilim adamı El Harezmî’den bahsedeceğim. Kaynaklarda kesinlik olmasa da Özbekistan’da doğduğu ve 740-750li yıllardan 830lu yıllara kadar yaşadığı belirtilir. Eserleri günümüz dünyasının üzerinde durduğu teknolojilerin temelini oluşturur. Geliştirdiği hesaplama sistemine, daha sonraları algorism denecektir; bu terim, ünlü matematikçinin isminden, yani El-Harezmî’den türetilmiştir. Yani algoritma sözcüğünün etimolojik babasıdır. Bağdat’ta Beytü’l Hikme’de(dünyanın ilk üniversitelerinden birisi) matematik, astronomi ve coğrafya üzerine çalışmalar yaparak uzun süre yaşamıştır. İki önemli matematik kitabı vardır; "cebir" ve "hint hesabı". İkinci dereceden bir bilinmeyenli ve iki bilinmeyenli denklem sistemlerinin çözümlerini incelemiştir. Aritmetik ve cebirle ilgili iki yapıtı, matematik tarihinin gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir. Dönemin halifesi Mem'un El-Harezmî’den haberdar olunca onu Eski Mısır, Mezopotamya, Grek ve Eski Hint medeniyetlerine ait eserlerle dolu Bağdat Saray Kütüphanesinin idaresinde görevlendirilir. Yine sayı sisteminin mucidi olarak anılan El-Harezmî, bu ilhamı Hindistan illerinde aldığını yazar. Hindistan’a gittiğinde, kentin (o zamanlar ülke fikri daha icat olunmamış tabii) tabelalarına, reklam panolarına, seyrüsefer direklerine, efendime söyleyeyim, otobüs duraklarının sallanan sarı levhalarına bakar durur; sonunda kafasına dank eder hadise elbet: Hintliler, harfler ya da heceler kullanmak yerine semboller kullanmaktadır. Bu sistemi, kendi düşkün olduğu aritmetik ve cebir âlemlerine uyarlayarak, "on tabanlı sayı sistemi"nin kurulmasına önayak olur. Aşağı yukarı 70 tane bilim adamıyla birlikte çalışarak 830 yılında bir dünya haritası çizmiştir. Dünyanın çevresini ve hacmini hesaplama çalışmalarında yer almıştır. Güneş saatleri, usturlaplar ve saatler üzerine yazılmış eserleri de vardır.

On rakamdan oluşan rakamlama sistemi ise, Harezmî tarafından tanıtıldığı için Arap rakamları veya kökeni Hindistan olduğu için Hint Arap rakamları adı ile tanınacaktır. Birinci ve ikinci dereceden denklemlerin çözümleri, binom çarpımları, çeşitli cebir problemleri ve miras hesabı gibi konuları incelemiştir. Harezmî, cebirsel denklemleri çözerken yapılacak işlemleri ve bu işlemlerin sırasını doğru bir biçimde veren ilk matematikçidir. Bu nedenle bilgisayar biliminin temeli olan algoritmanın dolayısıyla bilgisayar programcılığının kurucusu kabul edilir. Ayrıca denklem çözümünde analitik geometriyi ilk kullanan matematikçilerden biri olduğu da söylenebilir. Bir sayının sıfıra bölünemeyeceğini yani sıfırın bütün cebirsel özelliklerini o bulmuştur.

Joseph Lister Kimdir



Şimdiye kadar adını çok duymadığımız bir bilim adamının katkılarını daha kaleme almaya başlıyoruz. Cerrahide antiseptik (mikroorganizmaların çoğalmasını engelleyen) maddenin kullanılmasını yaygın olarak başlatmış olan Joseph Lister, makalemizin konusu.
1827’de doğan İngiliz hekim, doktor olduktan sonra, birçok hastanede çalışan Lister, ameliyatlarda karbolik asidi kullanarak antiseptik madde kullanmayı denemişti. Bu sayede hasta enfeksiyon veya herhangi bir hastalığa yakalanmadan ölüm oranı azaltılacaktı. Ki bunda da başarı sağlamakta gecikmemişti. Çeşitli yaralarda ve enfeksiyonları engellemek amacıyla, hastanın bulunduğu yeri dezenfekte ederek başarı sağlamıştı. Kendi zamanında doktorlar arasında kabul gören enfeksiyonlara havadaki kötü, sağlığa zarar veren kokuların neden olduğuna dair manasız açıklamayı haliyle inandırıcı bulmamış ve enfeksiyonları engellemenin yollarını aramıştır. Asıl enteresan konu o zamanlarda birçok doktorun antiseptik kullanımının faydalarına ikna edilememiş olması ve Lister'ın bu konudaki düşüncelerinin genel kabul görmesinin yaklaşık bir 10-15 yıl almasıdır.

Bilim adamlarının hayatları ve buluşları  hakkında daha detaylı bilgi  için Bilim insanları bağlantısına  tıklayın



1 Nisan 2018 Pazar

Sanal Gerçeklik


Son yıllarda ismi oldukça yayılan ve neredeyse tüm teknoloji devlerinin katkıda bulunduğu teknoloji, sanal gerçeklik, otoriteler tarafından bilgisayarın icadından sonraki en büyük milat olarak kabul ediliyor. Sanal gerçeklik, çoğunlukla gözlük olarak tasarlanan bir aparat yardımıyla interaktif olarak yaratılan evrenin içinde olmamızı ve dilediğimizce hareket etmemizi sağlıyor. Oyunlarda, filmlerde ve hatta eğitim alanında kullanılmaya başlanan sanal gerçekliğin, birkaç yıl içinde tüm gündelik alanlarda yaygınlaşıp bilgisayar gibi her evde olması planlanıyor.

Sanal gerçeklik fikri yeni bir proje değil. Uzun yıllar önceki bilim kurgu filmlerinin ana temalarını da süslemiş olan sanal gerçeklik tasarısı, insanlığın son zamanlarda ulaştığı en büyük dönüm noktalarından biri olabilir. Bazı otoriteler projeden beklentilerin kısa vadede sınırlı tutulması gerektiği konusunda uyarılar yapsa da, sanal gerçeklik fikri yıllar geçtikçe günlük hayatımızın tamamını kapsayacakmış gibi gözüküyor. Nitekim henüz şimdiden dahi tüm sistemlerini sanal gerçeklik üzerine kurmuş olan birçok firma ve proje var.
Piyasaya çıkan sanal gerçeklik araçları henüz prototip olarak kabul edilebileceğinden, fiyatları da diğer ülkelerde normal olarak herkesin rahatlıkla karşılayabileceği ölçütte değil. Özellikle Türkiye’de sanal gerçeklik gözlüğü satın almak, neredeyse iki oyun konsolunun ücretine denk düşebiliyor. Bu yüzden eğer yurtdışından alışveriş yapmayı düşünüyorsanız ya da herhangi bir teknoloji fuarına katılma planınız var ise; sanal gerçeklik tecrübesinin yaşamadan geri dönmemenizi kesinlikle öneririz.